İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi'nin yayımladığı rapora göre, 2025 yılının Eylül ayında Türkiye genelinde en az 206 işçi, iş Kazası sonucu yaşamını yitirdi.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi'nin yayımladığı rapora göre, 2025 yılının Eylül ayında Türkiye genelinde en az 206 işçi, iş Kazası sonucu yaşamını yitirdi. Böylece yılın ilk dokuz ayında hayatını kaybeden işçi sayısı 1566 olarak kayıtlara geçti. Rapor, ölümlerin sektörel dağılımında tarım, inşaat ve taşımacılık işkollarındaki güvencesizliği bir kez daha gözler önüne sererken, çocuk işçi ölümlerindeki MESEM gerçeğine ve göçmen işçilere yönelik şiddete dikkat çekti.
İSİG Meclisi tarafından hazırlanan ve ulusal/yerel basın, sendikalar, işçi yakınları ve mesai arkadaşlarından edinilen bilgilere dayanan Eylül 2025 İş Cinayetleri Raporu yayımlandı. Veriler, işçi ölümlerindeki korkutucu tablonun artarak devam ettiğini gösteriyor. Raporda, hayatını kaybeden işçilerin anıldığı ve Siyonist İsrail'e karşı direnen Filistin halkına selam gönderildiği belirtildi.
Eylül ayındaki 206 işçi ölümünde, işkolları bazında tarım sektörü zirvede yer aldı. Ölenlerin 27'si çiftçi, 22'si ise tarım işçisi olmak üzere toplam 49 işçi tarım işkolunda hayatını kaybetti. Tarımı 43 ölüm ile inşaat işkolu takip ederken, dikkat çekici bir detay olarak bu ölümlerin yüzde 35'inin deprem bölgelerinde yaşandığı kaydedildi. Üçüncü sırada ise şoförlerin ölümleriyle 34 işçi kaybı ile taşımacılık işkolu yer aldı.
Raporda, bu üç işkolunun ortak özelliği olarak güvencesiz çalıştırmanın hakim olması ve sendikal örgütlenmenin zayıflığı gösterildi.
Diğer sektörlerdeki ölümlerin dağılımı:
Sanayi: 64 işçi
Hizmet: 49 işçi
Raporda, çocuk işçi ölümlerine özel bir bölüm ayrıldı. Eylül ayında en az 9 çocuk işçinin hayatını kaybettiği belirtildi. Bu çocuklardan beşi tarım, ikisi ticaret, biri gıda ve biri metal işkollarında çalışıyordu.
MESEM (Mesleki Eğitim Merkezleri) sistemindeki tehlikelere dikkat çekilerek, MESEM öğrencisi 17 yaşındaki Yağız Yıldız'ın staj yaptığı Karabük Demir ve Çelik İşletmeleri (Kardemir)'nde hurda sarma makinesinin üzerine devrilmesi sonucu yaşamını yitirmesi olayı acı bir örnek olarak paylaşıldı.
Göçmen İşçilere Yönelik Şiddet: İşkenceyle Cinayet
Raporda, güvencesiz ve örgütsüz biçimde çalıştırılan göçmen işçilerin maruz kaldığı ağır koşullar ve şiddet de gündeme getirildi. Moldovalı göçmen işçi Nicolai Palamarcıuc'un İstanbul Başakşehir'de çalıştığı işyerinde patronun oğlu, kardeşi ve adamları tarafından işkence edilerek öldürülmesi olayı tüm çıplaklığıyla anlatıldı. Nicolai'nin kardeşi ve annesinin "Adalet istiyoruz, sessiz kalmayın" çağrısı, raporda öne çıkarıldı. İSİG Meclisi, soruşturmanın gizlilikle yürütülmesine tepki göstererek, kamuoyundan bilgi kaçırıldığı iddiasında bulundu.
Ölüm nedenlerinin başında trafik/servis kazaları (53 ölüm) gelirken, bu ölümlerin %66'sının tarım ve taşımacılık işkollarında uzun çalışma saatleri, uygunsuz araç ve yol koşulları nedeniyle yaşandığı belirtildi. İkinci sırayı ezilme/göçük (38 ölüm), üçüncü sırayı ise yüksekten düşme (32 ölüm) aldı.
Hayatını kaybeden 206 işçiden en az 205'inin sendikasız (yüzde 99,52) olduğu tespiti yapıldı. Sadece 1 işçinin (yüzde 0,48) sendika üyesi olduğu belirtildi. Sendikaların, ölen üyelerini dahi sahiplenmemesi ve net bilgi vermemesi raporda eleştiri konusu oldu.
Raporda, ataması yapılmadığı için inşaatta sıvacı olarak çalışan öğretmen Erhan Deniz'in (25) yüksek gerilim hattına temas sonucu; okul masraflarını karşılamak için mevsimlik tarım işçiliği yapacak olan üniversite öğrencisi Maşallah Oktan'ın (22) ise servis kazasında hayatını kaybetmesi, ülkedeki işsizlik ve ekonomik zorlukların yol açtığı güvencesiz çalışma koşullarının dramatik sonuçları olarak vurgulandı.
Kaynak: İSİG meclis