ÇGC Yönetim Kurulu, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı.
Açıklamada yapan toplumun haber almasını, kamuoyunun duygu ve düşüncelerini objektif olarak yansıtmasını sağlayan basının, insan haklarıyla temel hak ve özgürlüklerin gelişmesine de katkıda bulunduğu belirtilerek, “Özgür basın halkın sesidir, özgürlüğü kaldırırsanız halkı da yok saymış olursunuz” dendi.
Basın özgürlüğünün; bilgi ve düşünceleri serbestçe toplayıp, haber, fikir ve düşünceleri, çoğaltıcı araçlarla, serbestçe açıklayabilmek olduğu vurgulanan açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Birleşmiş Milletler tarafından 1994 yılında alınan karar doğrultusunda, 3 Mayıs çağdaş ülkelerde olduğu gibi, Türkiye’de de ‘Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ olarak kutlanmaktadır. Ama demokratik hayatımızın vazgeçilmez unsuru, haber alma ve yayma özgürlüğünün en etkili aracı olarak bildiğimiz basın özgür olmadığı için de kutlaması sözde yapılmaktadır. Sırf yazdıklarından ve düşüncelerinden dolayı cezaevlerinde olan gazetecilerin bulunduğu bir ülkede hangi özgürlükten söz edebiliriz ki?
Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Basın, Milletin müşterek sesidir’ derken, özgürlüğü vurgulamıştır. Günümüzde bırakın haberin yazılmasını ve köşe yazısının paylaşılmasını, sosyal medyadaki iki satır bile ‘şikâyet halinde’ cezaya maruz bırakılmıştır. Gazetecilik mesleğinin saygınlığını çok daha ileriye taşımamız ve özgür basının sahasını daha çok genişletmemiz gerekirken; iki satırlık düşünce yazılarının bile hapisle cezalandırılması ülkemizde basına verilen değeri gözler önüne sermektedir. Dünyada demokrasinin yayılmasında ve çok sesliliğin gelişmesinde değerli bir işlevi olan basının, her zamankinden çok daha fazla özgürlüğe ihtiyacı vardır. Unutulmamalıdır ki; bugün basına koyduğunuz yasaklar, yarın sizin de çalacağınız bir kapı haline gelebilir. Özgür basının kapılarını kilitlerseniz yarın açacak anahtar bulamayabilirsiniz.”