Türkiye’de miras veya bağış yoluyla edinilen gayrimenkullerin satışında vergi yükümlülüğü, yıllardır tartışma konusu oluyordu. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu (VDDK), 02.10.2024 tarihli, E.2023/784, K.2024/865 sayılı kararıyla bu belirsizliği giderdi. Karar, miras ve bağış yoluyla edinilen gayrimenkullerin satışının ne ticari kazanç ne de değer artış kazancı kapsamında vergilendirilemeyeceğini netleştirdi. Bu düzenleme, gayrimenkul sahipleri için önemli bir kolaylık sağlıyor.
Vergilendirme Rejimi
Gayrimenkul gelirleri, Gelir Vergisi Kanunu’na göre iki kategoride değerlendiriliyor. Değer artış kazancı, gayrimenkulün ediniminden sonraki 5 yıl içinde satılması durumunda Gelir Vergisi’ne tabi. Ancak, 5 yıl sonrası satışlar bu vergiden muaf. Ticari kazanç ise, aynı tür gayrimenkullerin sürekli alım-satımıyla oluşuyor ve Gelir Vergisi ile KDV’ye tabi tutuluyor. Danıştay’ın kararı, miras ve bağışla edinilen gayrimenkulleri bu kapsamdan çıkarıyor.
Danıştay’ın Emsal Kararı
Danıştay VDDK, 02.10.2024 tarihli kararında, miras yoluyla edinilen arsaların kat karşılığı müteahhide devredilmesiyle elde edilen daire veya dükkanların satışının ticari faaliyet sayılamayacağını belirtti. Bu satışlardan Gelir Vergisi ve KDV alınamaz. Ayrıca, hasılat paylaşımı yöntemiyle müteahhitle yapılan anlaşmalardan elde edilen kazançlar da ticari kazanç hükümlerine tabi değil. Karar, vergi uygulamalarında netlik sağlıyor.
Miras ve Bağışta Vergi Muafiyeti
Gelir Vergisi Kanunu’nun 80/6. maddesi, miras veya bağış yoluyla edinilen gayrimenkullerin “ivazsız iktisap” olduğunu düzenler. Bu tür edinimlerde, satış 5 yıl içinde gerçekleşse bile değer artış kazancı vergisi uygulanmaz. Danıştay’ın kararı, bu hükmü pekiştirerek ticari kazanç hükümlerinin de geçerli olmadığını ortaya koydu. Mirasçılar, satış işlemlerinde vergi yükümlülüğünden muaf. Bu, gayrimenkul devirlerini kolaylaştırıyor.