Ismet Ramazan Selçuk yazdı
Boztaş'ın oyları çalındı mı?
2009 yerel seçimleriydi. “Biz Fırıldak Değiliz”, “Bu Tekere Çomak Sokmayın” sloganlarıyla yola çıkan Abdurrahman Boztaş (Namı diğer Hoca… Ne hocasıysa kendisi dahil kimse bilmiyor) Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı seçimlerine “Bağımsız” aday olarak girmişti.
Aytaç Durak 238 bin 706 oy alırken, (arkadaşlarının başvuru parasını ödeyip, eğlenmek için seçime soktuğu) Boztaş lehine 350 oy çıkmıştı.
Sonuçların resmi olarak açıklanmasından sonra (yine arkadaşlarının kışkırtması ile) oy pusulalarının değiştirildiğini ve seçimi kazanmasına rağmen “mazbatasının” verilmediğini, hakkının yenildiğini iddia etti, epeyce de yaygara kopardı.
Neticesinde, seçim sonuçlarını kabullenmek zorunda kaldı, bir kenara çekildi.
Birkaç ay sonra resepsiyonda karşılaştığı Başkan Aytaç Durak’la tokalaştı ama lafını da esirgemedi, “Sayın Başkan benim sayemde o koltukta oturuyorsunuz. Oylarım çalınmamış olsa, işin rengi değişirdi” dedi.
Boztaş’ın “tahtasının eksik” olduğunu bilen ve kendisi de “Hoca” diye hitabeden Durak, “Hiç sorma ya Hocam; Basın Danışmanım İsmet var ya, senin arkadaşın bu İsmet… Oylarını o aşırmış. Torba, torba Seyhan Nehri’ne atmış. İnan benim sonradan haberim oldu” şeklinde inceden “dalgasını” geçti, “gazını” verdi…
Durak’ın bu sözleri tamamıyla “espriydi” ama Boztaş çok ciddiye aldı. Zira söyleyen koskoca Aytaç Durak’tı. Gerçek olsa da, olmasa da araştırmaya değerdi. Ama kendisi doğru olduğuna inanmıştı, ya da inanmak istemişti. Çünkü hep öyle bir psikolojiye sahipti.
Üşenmedi, Seyhan Nehri’ne gitti. Merkez Park’tan Karataş’a kadar uzanan nehir yatağını günlerce taradı.
Boztaş tek bir “oy pusulası” bulamadı ama yine yaygın ve yerel medyada haber oldu…