Adana’da son yılların en kurak dönemlerinden biri yaşanıyor. Kuraklığın etkisiyle Seyhan Baraj Gölü’nde su seviyesi düşünce, uzun yıllardır sular altında kalan Augusta Antik Kenti’nin bir bölümü yeniden ortaya çıktı.
Merkez Sarıçam ilçesine bağlı Karaömerli Mahallesi sınırlarında yer alan antik kent, Roma İmparatoru Augustus’un eşi Livia Augusta adına M.Ö. 58 - M.S. 29 yılları arasında kuruldu. 1955 yılında Seyhan Barajı’nın inşasıyla sular altında kalan kentten geriye, bugün Adana Müzesi’nde sergilenen Medusalı Lahit, döneme ait sikkeler, ayrıca arkeolog Mahmut Akok’un notları, çizimleri ve fotoğrafları kaldı.
Yıllardır baraj suları altında kalan ve varlığından birçok Adanalının haberdar olmadığı antik kentin kalıntıları, bu yıl yaşanan su çekilmesiyle birlikte yeniden gün yüzüne çıktı. Suların çekilmesiyle yarımadayı andıran bir biçimde ortaya çıkan antik kentin çevresinde mahalle sakinleri hayvanlarını otlatıyor.
“Burası sular altında kalmış”
Bölge sakinlerinden Mustafa Tokalı, “Her sene sular çekiliyor ama bu sene daha fazla çekildi ve antik kent ortaya çıktı. Burası zamanında antik kentmiş ve baraj olunca burası suyun altında kalmış” dedi.
Bir diğer mahalle sakini Yahya Bebek ise, “Burada büyük bir tarih yaşanmış. Burayı yıllardır bilirdik. Oradaki her bir taş arabadan büyük. Basamaklar çıkmış, aynı tiyatro gibi. Yaşanmış orada bir şeyler. Gün yüzüne çıksa iyi olur aslında. Antik kent deniyor. Oralarda hep mezar taşları var aslında. Buranın gün yüzüne çıkmasını isteriz” ifadelerini kullandı.
Bebek, çocukluk dönemlerinden bu yana bölgenin aynı kaldığını belirterek, “Eskiler onun altında zindan vardı diyorlar. Burada öküz güderdik diyorlar. Ben bir sene hususi taşların yanına kadar gittim. Her bir taş kocaman. O tarihte o taşlar nasıl taşınmış?” diye konuştu.
“Zengin bir yerleşim yeriymiş”
Arkeolog Mahmut Akok’un 1955 yılında bölgeye yaptığı incelemelerde, Augusta Antik Kenti’nin oldukça zengin bir yerleşim yeri olduğu tespit edilmişti. Akok’un araştırmalarına göre, kent kuzey-güney ve kuzeybatı yönlerine 1000 ila 1500 metre uzunlukta, kale surlarıyla çevriliydi. Kentte 5,40 metre boyunda mermer sütunlarla çevrili bir yol ve 62 metre çapında açık hava tiyatrosu bulunuyordu.
Akok, Seyhan Barajı su tutmaya başlamadan kısa süre önce yaptığı çalışmaya dair notlarında şu ifadelere yer vermişti: “Seyhan Barajı'nın göllenmiş olduğu sahada kalan ve bazı mütehassıs seyyahlarca Augusta Antik şehri olduğu beyan edilen örenin tetkikini, Maarif Vekaleti Eski Eserler ve Müzeler Umum Müdürlüğü bize havale etmişti. Sahaya suyun koyuverilmesinden 10 gün kadar evvel, yani 5-15 / 9 /1955 tarihleri arasında mahallinde bir inceleme yaptık.
Bu ören, Adana şehrinden 25 kilometre doğuda ve Seyhan Nehri'nin şimale uzanan kollarından biriyle, Kuruçay Vadisi'nin birleştiği kısımda, çayın hasıl ettiği terasanın yarımada şekline girmiş bir düzlüğünde bulunmakta idi. Bugün bunlardan Karaömerli köyünün bir kısmı gölün kenarında kalmıştır, Gübe köyü ise (antik kentin bulunduğu bölge) sular altındadır.”
Kuraklığın etkisiyle yeniden görünür hale gelen Augusta Antik Kenti, Adana’nın suyun altındaki kültürel mirasının somut bir hatırlatıcısı olarak dikkat çekiyor. Arkeoloji çevreleri, bölgenin korunarak bilimsel araştırmalara açılmasının, hem Adana’nın hem de Türkiye’nin kültürel tarihi açısından büyük önem taşıdığını belirtiyor.