Yaşar Kemal Yürüyüş Parkurunda, gelişi güzel kararlarla, düşüncesizce, vahşice yapılan ağaç katliamını şiddetle kınıyoruz. "
Kerem Şahin, olay yerinde inceleme yaptıklarını ifade ederek, "Bizler TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu ve Adana Ekoloji Platformu olarak, Yaşar Kemal Yürüyüş Parkurunda, gelişi güzel kararlarla, düşüncesizce, vahşice yapılan ağaç katliamını şiddetle kınıyoruz. " dedi.
"Maalesef, yerinde yaptığımız incelemede çok sayıda ağacın kesilmiş olduğunu ve kesilmeye de devam edildiğini gördük" diyen Şahin, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Bu çağrıyı yapıyoruz ki; bu katliamlar son bulsun. Ses veriyoruz ki; bir daha bu katliamlara yeltenilmesin. Daha üç gün önce, Hopa'da doğa ve yaşam hakkını savunan yurttaşlarımız gelecek nesillere bırakmak için savundukları ağaçların altında saldırıya uğradı. Maalesef bu saldırıda Reşit Kibar hayatını yitirdi, iki yurttaşımız da yaralandı.
Bizler bu açıklamayı yapmayı aynı zamanda doğa savunucuları Reşit Kibar’lara, Metin Lokumcu’lara, Büyüknohutçu çiftine vefa borcu olarak görüyoruz.
Yaptığımız incelemede, ağaçların gerçek kesilme kararının ustaca gizlenerek, ‘tehlike’ vurgusu yapılarak alındığını öğrendik. Karşı çıkışlarda ‘Tehlike yaratıyordu, o nedenle kestik’ cevabı hazır olsun isteniyor belli ki!!
Ağaçların kesildiği yer, mülkiyeti Adana Büyükşehir Belediyesi’nde olup, 33 yıllığına Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne tahsis edilen, Yaşar Kemal Yürüyüş Parkurunda bulunan, amatör spor kulüplerinin kullandığı Ali Hoşfikirer Spor Sahalarının dört bir yanıdır. Belli ki, bu alan genişletilmek istenmiş. Bu amaçla, ama amaç belirtilmeden, Gençlik Spor İl Müdürlüğü tarafından; Adana Büyükşehir Belediyesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü, DSİ ve Orman Genel Müdürlüğü’ne ağaçların tehlike yarattığı gerekçesiyle kesilmesini talep eden ‘kopyala yapıştır’ aynı kelimelerle yazılar gönderilmiş.
Hazırlanan senaryoya uyan Orman Genel Müdürlüğü, Spor Sahaları etrafında bulunan, nasıl belirlendiği belli olamayan 106 adet (87.576 m3) Servi, Okaliptüs ve Kızılçam ağacının kesilmesini uygun görmüş. Adana Büyükşehir Belediyesi de ağaçların kesimini başlatmış.
Ağaç katliamlarında, doğa tahribatlarında siyasi iktidarın bakanlıklarını, o bakanlıklara bağlı kurumları, rant peşindeki şirketleri her yerde el ele, kol kola görebiliyoruz. Bu olayda, bu katliamda Adana Büyükşehir Belediyesi neden yer alıyor? Anlamakta zorlanıyoruz.
On yıllardır Adana’ya nefes aldıran, güzelim ağaçlarımız yukarıda sıraladığımız kurumların tümünün organize işbirliği ile katledilmektedir.
Ne tuhaftır ki, tehlike yalnızca spor sahaları etrafında bulunmakta imiş. Gerekçenin gerçek dışılığı son derece açık; bölgede yürüyüş yapan vatandaşlarımız için değil, spor sahalarının etrafı için geçerli bir tehlikeden(!) söz edilmektedir.
Bu katliama sessiz kalırsak, yakında başka amaçlarla yeni ağaçların kesilme kararı aynı gerekçe ile önümüze gelebilecektir.
Ayrıca belirtelim ki, ‘tehlike’ sözü yapılan katliamların argümanı yapıldı. Hayvanların katledilmesi kararı da aynı ‘tehlike’ sözcüğünün ardına sığınılarak ortaya sürüldü.
Rant ve çıkar çevreleri ve onların güdümündeki siyasi iktidarlar, sermayeye karşı doğayı ve yaşamı savunanların mücadelesini kendilerine engel olarak görüyor. Bu nedenle yıllardır doğa savunucusu yurttaşlarımız hedef haline getiriliyor, şiddete uğruyor, öldürülüyor. Bizler ses çıkarmazsak bunlar artarak devam edecektir.
Adana’nın sıcaklardan kavrulduğu günlerde yaşıyoruz. İklim krizi, iklim Kırımına dönmüş bulunuyor. Uzmanlar, "kentsel ısı adası etkisini" azaltmak için kent ve çevresinde ağaçlık alanlar oluşturulmasını, ağaç sayısını arttırmayı öneriyorlar. Oysa bu olayda da görüldüğü gibi, Adana’yı yönetenler, belediyeler, devletin kurumları el ele vererek ağaç katliamı yapıyorlar.
Adana kamuoyunu; Yaşar Kemal Yürüyüş Parkurundaki ağaç katliamına ses çıkarmaya, tepki göstermeye, bundan sonra aynı yerde veya başka yerlerde olabilecek benzeri yeni katliamların yapılmasını engellemek için güç birliği yapmaya ve mücadele etmeye çağırıyoruz. Konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz."
