Korkut Daban

Tarih: 12.09.2024 16:40

DÜN DÜNDE KALDI CANCAĞIZIM…..

Facebook Twitter Linked-in

                                         DÜN DÜNDE KALDI CANCAĞIZIM

Dünyanın kasıp kavrulduğu bir ekonomik ve siyasal krizin gölgesinde her yeni güne farklı bir gündem ile uyanıyoruz. Öyle ki bizler medya mensubu olmamıza rağmen anlık kaçırdığımız haber başlıkları olabiliyor.

Yerel seçimlerin üzerinden neredeyse 6 ay geçti. Bunu neden mi hatırlatma gereği duydum. Bakın seçim öncesinde meydanlarda atıp tutan Belediye Başkan Adaylarından siz hiç birini sokakta veya sahada bir proje açılışında görebiliyor musunuz?

Daha açık konuşayım. Adana gibi 40 yıldır yerel yönetimlerde hizmete hasret kalmış bir şehirde Başkan Adaylarının çoktan ilk kazmayı vurmak suretiyle projelerini kamuoyunaduyurması ve medya ile paylaşması gerekmez miydi?

Belki sizleri soru yağmuruna tutmuş olabilirim ama gerçeklerle yüzleşme vaktimiz geldi geçiyor. Sözüm burada tamda size yani Adana Seçmenine;  Noldu Allah aşkına! Başınız göğe erdi mi? Ders verdik derken kime ders verdik. Kim bedelini ödüyor acaba?

Adana artık ekmek su gibi temel hizmetleri almaktan dahi mahrum bırakılıyor. Derler ya Olan Yine Garibana oldu. Sosyo Ekonomik anlamda dar gelirli kitle için bu şehirde nefes almak dahi zorlaştı. Seçim Arifesi muhalefetin Algı Tuzağına düşen seçmen Emekli Maaşı bahanesiyle şehrin koca bir 5 yılını daha feda etti.

Tam 40 senedir iktidar ile inatlaşmanın karşılığında elinize elimize ne geçti? Ne kazandık soruyorum. Bu şehir ne fayda gördü? Var mı bu sorulara cevap verecek bir Yürekli Adam!

Sizi duyar gibi oluyorum; hemen kendinizi savunmaya başlayacaksınız, Amalı, Fakatlı, Lakinli cümlelerle. Kimse kusura bakmasın dostlar ortada Adana diye bir şehir kalmadı. Dahası yediden yetmişe herkes bu şehrin geldiği noktayı gayet iyi biliyor.

O yüzdende yediden yetmişe herkes ilk fırsatta bu şehri terk ediyor. İş Adamından öğrencisine esnafından memuruna artık bu şehirde kimse yaşamak istemiyor.

Peki ne oldu da güzelim şehir bu duruma geldi?

Bugün soru sorma ve yanıtlama günümüz olsun. Türkiye’nin en gelişmiş şehirlerinden birisi olan Canım Adana koskoca bir Kasabaya nasıl dönüştü?

Söze başlarken dediğim gibi bu mesele yeni bir mesele değil. Tamı tamına kırk yıllık bir mesele. Aytaç Durak ile başlayan ardından bir dönem Selahattin Çolak ve ardından yine Durak tarafından yönetilemeyen Adana şehrini bahtsız olarak değerlendirmek doğru olmaz.

Adana özellikle son 10 yılda ise beterin beteri vardır misali Zeydan Karalar gibi beceriden yoksun dahası gelişimden uzak hedefi ve vizyonu olmayan maalesef çapsız diyebileceğimiz bir Belediye Başkanı elinde heder olup gidiyor.

Bu olumsuz tablodan mutlaka merkezi yönetimin de payı vardır. Kimse günahsız diyemeyiz. Ancak özellikle söz konusu yerel yönetimler olduğunda Belediye Başkanlarına çok büyük sorumluklar düşüyor.

Her fırsatta Bütçemiz yok, Hükümet bize destek vermiyor diye yalandan bahaneler üreten Belediye Başkanlarına soruyorum. Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken kasası para mı doluydu. Tüm bu hizmetleri yaparken o dönemin Hükümeti ve Maliye Bakanı onların partisinden miydi?  Tabi ki değildi. İstanbul ve Ankara gibi Metropol Kentleri yöneten bu insanlar hala şehirlerinde rahmet ve minnet ile anılıyor.

Aynı şekilde Ankara Büyükşehir Belediyesini yöneten Melik Gökçek için de geçerli. Asla mazeret üretmedikleri gibi dahası her türlü engellemelere karşın şehirlerine değer katıp hizmet üretme aşkıyla koşturdular ve ciddi anlamda mesafe kaydettiler.

Hani sözü fazla sağa sola götürmeden konuşacağım. Nasıl “Her şey Güzel Oldu” mu?

Fakir şehri olarak bilinen Adana Türkiye’nin en pahalı suyunu ve en pahalı toplu taşıma hizmetini kullanıyor. Dahası ucuz ekmek olayını da maalesef artık bitirdi. Ekmek üretimini azalttığı gibi son olarak Halk Ekmek ücretini ciddi bir zam ile 7.5 TL yaptı.

Daracık kaldırımları mavi renge boyamak suretiyle bisiklet yolu yaptığını söyleyerek yayalara ayrılan kaldırımı da yok etti. Adana halkı olarak, gerçekten ağlanacak halimize gülüyoruz.

Her Yerel Seçimde İmama kızarak oruç bozan Adana seçmeni 61 gün kefaret gibi 5 yıllık ağır bir bedel ödüyor. Hiçbir hizmet almayan bu şehrin seçmenleri maalesef bir sonraki seçimde beterin daha beterini koltuğa getirmekte çok büyük bir başarıya imza atıyor!

“Mikro Milliyetçilik” ile başlayan sonrasında ise “Kronik Yerel Muhalif Siyaset” anlayışı nedeniyle güzel şehrimiz Adana artık yaşanabilir bir kent olmaktan çok uzakta kaldı.İnatla bir yere varılamayacağının en acı örneği Adana oldu diyebiliriz. Bu güzelim şehir kısır bir inatlaşmanın kurbanı oldu dersek yanlış olmaz.

Temennimiz, Yerel Yönetimlerden ziyade Merkezi Hükümet ve dolayısıyla Kurumların sorumluluk ve inisiyatif alarak bu şehri tekrardan ayağa kaldırmalarıdır. Bu öncelikli olarakKamuda faaliyet gösteren İl Müdürlükleri ile başlamalıdır. Bu noktada şehrimizin iki üniversitesinin yeni atanan rektörleri Prof. Dr. Hamit Emrah BERİŞ ve Prof. Dr. Adnan SÖZEN’E çok büyük sorumluluklar düşüyor.

Her iki rektörümüzün doğru bir çalışma ekibi ile az zamanda çok büyük işlere ve projelere imza atmaları gayet mümkün olacaktır. Özellikle Çukurova Üniversitesi noktasında Adana Kamuoyunun ciddi manada beklentisi olduğunu söyleyebilirim.

Üniversiteler ile Şehrin ortak akıl ile hareket etmesi bu kentin kaybettiği moral ve motivasyonu kazanmasına ciddi katkı sağlayacaktır. Bunun yanı sıra Ortak Projeler ile şehirdeİstihdamın artması ve işsizliğin azalması sağlanacaktır.

Bu vesileyle her iki Rektör Hocamızı tekrardan tebrik ediyoruz. Şehrimizin temennisi Üniversite, Şehir Dayanışması ile Adana üzerine serpilmiş olan Ölü Toprağını tez zamanda kaldırmalarıdır. Dünü dünde bırakıp yarına dair güzel şeyler söylemek için sabırsızlanıyoruz.

Selam ve dua ile...  


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —