GASSAL ÜZERİNE
Türkiye ülke ve toplum olarak çok hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecine girdi. Bu değişim ve dönüşüm aynı zamanda toplumsal gelişimi de doğrudan etki eden bir durumu da beraberinde getirdi.
Gelişim kavramı son dönemde sadece Makro Ekonomik ve Teknolojik tablolar üzerinde değerlendiriliyor.
Oysaki bir toplumun Ekonomik ve TeknolojikGelişimin yanı sıra Sanatsal ve Kültürel alanlarda da gelişim göstermesi aslında olmazsa olmazdır.
Özellikle son dönemde Dijital Platformların artmasıyla birlikte Sinema ve Dizi Film sektöründe ciddi bir rekabet baş gösterdi.
Son dönem sadece Cinsellik ve Sapkınlık üzerinden prim yapan sözde Sanat Camiasına alternatif olarak oluşan TRT bünyesinde yer alan TABİİ Dijital Platformu tarafından yayına konulan Filmler kamuoyunda ziyadesiyle talep görüyor.
Son olarak GASSAL isimli dizi film deyim yerindeyse tüm Türkiye tarafından büyük bir ilgi ile en çok rağbet gören dizi film listelerinde en başa oturdu.
Senaryosu, Anadolu’nun küçük bir kasabasında yaşanmış bir hikayeden esinlenerek oluşturulan GASSAL aslında çok önemli bir toplumsal gerçekliğe değinmiş.
Filmin konusuna ve eleştirisine girmeden önce meselenin toplum psikolojisi boyutuyla ilgili birkaç kelam etmek istiyorum.
GASSAL Filmi, son dönemin klasik Vurdulu Kırdılı ve Aşk Meşk konulu basma kalıpfilmlerinden farklı bir özelliğe sahip.
Özellikle Kurtlar Vadisi ile başlayan Silahlı Grupların ve Karanlık Yeraltı Dünyasının çekişmelerini konu alan Dizi ve Sinema Filmlerine alternatif olarak Aile içi İlişkileri hedef alacak kadar Ahlak Dışı Filmler reytingleri domineediyor.
Bu Filmler, Kadim Anadolu Medeniyetinin Mirasçısı topluma adeta Ahlaksızlık ve dahası Sapkınlık olarak Empoze ediliyordu.
Tarihin hiçbir döneminde Türk Toplumunun Aile ve Ahlak yapısı bu denli saldırıya ve tehdide maruz bırakılmamıştı.
Tüm bu gelişmeler ekseninde, Sözde Sanat ve Film eleştirmenlerinin toz kondurmadığı bu sözde sanat eserleri ve film senaryoları her geçen gün yaygınlaşmaya devam etti.
Bugün gelinen noktada Toplumsal Yozlaşmanın ve Sapkınlıkların bu denli artmasının temel sebeplerinden birisi olduğunu da söylemek çok zor olmasa gerek.
Daha açık konuşmak gerekirse Beyaz Ekranda bu saçma sapan senaryoları normalleşme sürecinde gösteren şifreli kanallar toplumun ahlaki anlamda çökertilmesinde en büyük role sahip oluyor denilebilir.
Ülke ve Dünya Gerçekleri hiçbir şekilde kaleme alınmayan bu senaryolar Toplumsal Travmanın baş sorumlusu olmuştur.
Ortadoğu Coğrafyası sadece son 30 yılda onlarca savaşa ve milyonlarca insanın katliamına sahne olurken 1 tane dahi Film Senaryosu yazamayan dahası yazmayan İnsanlıktan Mahrumlar Sanatçıyız diye meydanda geziyorlar.
Gelelim GASSAL Filmine senaryosuna ve kritiğine. Ben naçizane bir Film Eleştirmeni olarak filme tam not verdim.
Senarist ve Yönetmen, gerçek bir hayat hikayesineufak tefek dokunuşlarla muhteşem bir eser ortaya koymuşlar.
Hayat Felsefesine dair çok yerinde tespitler ve veciz ifadelerle çok kıymetli Toplumsal Mesajlar veren dört dörtlük bir film.
Dram, Hüzün ve Komedinin bir arada yer aldığı gerçek hayattan manzaralarla çevrelenmiş muhteşem bir eser.
Çocuklukta yaşanmış Travmanın da konu aldığı bu filme mesnetsiz eleştiri getirenlere en güzel cevap şu olacaktır.
Siz bu çağdaki toplumun Sosyal Medya’nın varlığından haberdar olmadıklarını mı sanıyorsunuz.
Beş yaşında ki çocuk dahi Akıllı Telefon, Tablet veya Bilgisayar ortamında İnternet kullanıyorlar.
Bu çocuklar sadece son bir yılda Filistin’de on binlerce çocuğun katledilmesine tanık oldular.
Son bir haftada Filistin’de altı çocuk açlıktan veya soğuk havadan dolayı donarak hayatlarını kaybettiler. Tüm dünyanın gözü önünde İsrail Katliamı devam ediyor.
Tüm dünya haber bültenlerinde ve sosyal medya mecralarında bu katliama ait videoları izlerken Psikolojik travma yaşamıyorlar GASSAL Filmini izleyince mi rahatsız oluyorlar.
Ve utanmadan, siz sözde sanatçılar kalkmış GASSAL Filminin çocukların ve insanların psikolojine olumsuz etkide bulunacağından bahsediyorsunuz.
Söylediğinize kendiniz bile inanmıyorsunuz! Tek derdiniz senaryosunda hiçbir vurdulu kırdılı ve cinsellik, sapıklık sahne olmayan bir filmin bu denli izlenmesidir.
Tekrardan TRT TABİİ Platformu başta olmak üzere filmde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.
Selam ve Dua ile...