Korkut Daban

Tarih: 02.09.2024 19:03

MESLEK ORTAOKULU MEMLEKETİN UMUDU…..

Facebook Twitter Linked-in

                            MESLEK ORTAOKULU MEMLEKETİN UMUDU

Eğitimci olmamız hasebiyle Milli Eğitim alanında on yıllardır süregelen savunmuş olduğumuz bir takım tezlerimiz olmuştur.Bu tezlerin ekseriyetle, geçmişten günümüze ağır aksak gelmiş olan Milli Eğitim Politikalarının eksiklikleri ve yanlışlıları üzerinedir.

AK Partinin son 22 yıllık iktidar sürecinde en çok değişen bakanlıkların başında Milli Eğitim Bakanlığı gelmektedir. Bu durum dahi ülke olarak bizlerin bu konuda ne denli ciddi bir arayış içerisinde olduğumuzun en büyük göstergesidir diyebilirim.

Bu arada lütfen geçmişten bu güne görev alan Bakanlarımız başarısız olarak algılanmasın. Keza her birinin çok farklı konularda yapmış olduğu çalışmalar gerçekten de takdire şayandır. Ancak temelden bir değişimin gerektiği bu kurumda yapılan icraatlar yeterli gelmemiştir.

Yine sizlerin de bildiği üzere Milli Eğitim meselesiCumhuriyet’in kuruluşundan bu yana sancılı bir süreç olarak günümüze kadar gelmiştir. Sürecin bu denli sancılı olmasının başlıca sebeplerinden birisi Milli Eğitim Politikasının başlangıç itibarı ile Yerli ve Milli olmamasından kaynaklanmaktadır.

Genç bir Cumhuriyet’in yetkin olmayan temsilcilerinin yabancılarla yapmış olduğu antlaşmalardan tutun toplumun değerlerinden uzak bir yaklaşım ile ortaya konulan politikalar, maalesef Kadim Bir Medeniyetin mensuplarının gerek akademik gerekse kültürel gelişimine adeta pranga oluşturmuştur.

Öyle ki asırlar boyu Dünya Milletlerine Sanattan Bilime, Ticaretten Sosyal Yaşama dair bilgi transfer etmek suretiyle örnek teşkil eden Bu Kadim Milleti, tüm bu saydığımız alanlarda Batının Sömürgeci Düzenine muhtaç ve mahrum duruma getirmişlerdir.

Hepimizin üzerinde mutabık kaldığı bu hususta on yıllardır adım atılmamış başka bir deyişle adım atılmasına müsaade edilmemiştir. Bu nedenle sorun kaynağından çözülemediği için sürekli olarak kısır tartışmalar suretiyle de ciddi bir enerji kaybı yaşanmış.

İşte bu noktada birisinin çıkıp “Kral Çıplak” demesi gerekiyordu. Statükonun bu denli dirençli olduğu böylesi zorlu bir mecrada bu ifadeyi kullanacak Sivil Bir İradenin ortaya çıkması ve bu gerçeği dile getirmesi tahmin edildiği kadar kolay değildi.

Aslında bugün farklı bir gündem konusu üzerinde köşe yazımı kaleme alacaktım. Ancak Sayın Milli Eğitim Bakanımız Yusuf TEKİN’İN 2024-2025 Eğitim ve Öğretim Sezonu açılışı vesilesiyle Anadolu Ajansına yapmış olduğu kıymetli açıklamalar üzerine toplumun tamamını ilgilendiren bu önemli hususu bende özellikle sizlerle paylaşma gereği hissettim.

Sayın Bakanın konuşmasının satır aralarında yer alan her milletin kendine mahsus bir Eğitim ve Öğretim Programı olduğunu dile getirmesi ve müteakibinde ülkemizde de buna benzer Yerli ve Milli bir program ihtiyacı olduğunu söylemesi takdire şayan bir durumdu.

Konuşmasının devamında ise, bu yapmış olduğu açıklamanın arkasının boş olmadığına da bizzat tanıklık ettik. Belli ki Sayın Bakan dersine eksiksiz bir şekilde hazırlanmış.  

Bu söylediğimi de lütfen bir kenara not alın. Bugün Türk Milli Eğitimi ve Sanayi adına çok önemli bir tarih olarak not düşülsün. Özellikle İdeolijik bir zihniyetin ürünü olarak Türk Eğitim ve Öğretim hayatı boynuna bindirilen 12 yıllık zorunlu eğitim süreci yükünden hızlı bir şekilde kurtulmak gerekiyordu.

İşin ilginç tarafı birçok gelişmiş ülkede zorunlu eğitim süresinin bu kadar uzun olmamasıdır. Bu gençlerin zaman kaybından başka bir şey değildir.

Toplumsal bir özellik olarak, tez olarak savunduğumuz hususlarda, Kamudaki Muhataplarımızın hem de Bakanlık Düzeyinde bir isim tarafından dikkate alarak değerlendirmeleri ve bu konularda proje odaklı çalışma yapmaları bizi mutlu etmiştir.

Buna mukabil konu ile ilgili doğrudan ihtiyaçlara cevaben sonuç odaklı çalışmalar yapılması ve nihayetinde asıl hedef olan ”Meslek Ortaokullarının” açılması projesinin hayata geçirilmesi devrim niteliğinde bir karar olarak tarihe geçmiştir diyebiliriz.

Yine benzer durumlarda iddiamızın resmi muhatapları tarafından karşılık bulmasından ve gerçekleşmesinden ötürü şahsımızı öne çıkardığımız bir takım nefsi söylemler vardır.

Ben söylemiştim! Kesinlikle bu sözün altına binlerce kez imzamı atarım.

Meslek Ortaokulları Projesi, benim gerek Eğitim Camiasında gerekse İş Dünyasında her fırsatta dile getirdiğim bir husus idi. Israrla da bu konuyu gündemde tutmaya gayret ettik.

Çeyrek asırdır Eğitim ve Öğretim yaşamının içerisinde yer almış bir Eğitim Gönüllüsü olarak inanıyorum ki, bu proje sayesinde Ortaöğretim Kategorisi Öğrencilerinin verimliliğinde çok ciddi artışlar sağlanacaktır.

Yaklaşık olarak yirmi yıldır, gerek kamu işletmelerinde gerekse özel sektör işletmelerinde ara eleman ihtiyacının karşılanması ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Bugün gelinen noktada birçok meslek kaybolmaya yüz tutma aşamasına gelmiştir.

Başta Küçük İşletmeler ve Organize Sanayi Bölgeleri İşletmelerinin tamamında teknik personel yetişmediği için birçok iş ve proje sekteye uğramakta taahhütler zamanında yerine gelmemektedir. Kısacası bu proje Türk Sanayisi için adeta Can Simidi olacaktır.

Bu arada 12 yıllık zorunlu eğitim nedeniyle İşgücü Piyasasında on binlerce herhangi bir vasfı olmayan boşta gezen İşsiz Adayı ortaya çıkmıştır. Bir yanda iş bulamayan on binler yer alırken diğer yanda ise çalışacak eleman bulamayanbinlerce işletme yer almaktadır

İnanıyorum ki Meslek Ortaokullar Projesinin hayata geçirilmesi ile beraber önümüzdeki 5-10 yıllık süreçte İşgücü Piyasasında ciddi bir rahatlama meydana gelecektir.

Buna mukabil yirmili yaşlara gelmiş evde oturan binlerce işsiz ordusunun iş sahibi olması ile birlikte binlerce ailenin sosyal ve psikolojik anlamda huzura ermesine de vesile olacaktır inşallah.

Selam ve dua ile…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —