Korkut Daban

Tarih: 04.02.2025 12:25

ORTADOĞU’DA TÜRK EKSENİ

Facebook Twitter Linked-in

ORTADOĞU’DA TÜRK EKSENİ

Yakın zamanda Suriye’de 61 yıl sonra BAAS Rejiminin yıkılmasının ardından terör örgütü PKK/YPG, Suriye’nin kuzeydoğusunda hakimiyetinikaybetme noktasına gelirken, terör örgütü ile İsrail arasında yakınlaşma dikkatlerden kaçmıyor.

Yine 471 gün süren şanlı bir direniş sonunda Filistin ve İsrail İşgalcileri arasında varılan ateşkes anlaşması bölgede yeni bir düzenin kurgulanması ve hayata geçirilmesi için önemli bir dönüm noktası oluşturdu diyebiliriz.

Bizler on yıllardır PKK/YPG/PYD terör örgütlerinin İsrail ile olan ilişkilerini anlatırken bizleri anlamayan ya da anlamak istemeyenlerin bu söyleyeceklerimi dikkatle okumalarını istiyorum.

İsrail’e ait olan bir medya organı JerusalemPost’ta bir terör örgütü destekçisinin yazdığı yazıda da Kürtlere özerklik verilmesi ve Çanakkale Boğazı’nda serbest dolaşımın İsrail için daha istikrarlı ve avantajlı bir gelecek sağlayacağı savunuldu.

Yanlış duymadınız on yıllardır Türkiye Coğrafyasında sözde Kürt Halkının özgürlüğü için mücadele ettiklerini savunan Terör Örgütlerinin bugün geldiğimiz noktada asıl maksatlarının sadece Siyonist ve İşgalci İsrail Devleti’nin korunması ve ayakta kalması için mücadele ettiklerini adeta itiraf etmektedirler.

Bakın açıklamalarında adeta düşüncülerini ifşa ederek Ortadoğu’da son dönem ciddi kan ve itibar kaybı yaşayan İşgalci İsrail’e yeni bir rol verme gayreti içinde akıl hocalığı yapıyorlar.

Açıklamayı olduğu gibi size aktarıyorum;

Terör örgütü YPG’NİN sözde Dış İlişkiler Sorumlusu İlham Ahmed dün İsrail’de milliyetçi çizgide yayın yapan Jerusalem Post’a yer alan röportajında, “Suriye’de ki çözüm çalışmalarındaİsrail yer almalı ve rolü çok önemli” sözleriyle İsrail’e açıkça çağrıda bulundu.

Nasıl bir cüretkarlık görüyorsunuz. Yıllarca Güneydoğu dağlarında on binlerce insanımızın ölümüne sebep olan bu aşağılık terör örgütü mensuplarının asıl maksatlarının ne olduğu gün yüzüne çıkıyor.

Özellikle son yirmi yılda Türkiye’nin gerek savunma sanayinde gerekse teknolojik alanda gelişimi belli ki bu kullanışlı terör örgütü mensuplarının yine meydana çıktıklarına tanık oluyoruz.

Yine son 20 yılda ERDOĞAN’IN başlatmış olduğu güçlü diplomasi hamleleri, Hakan FİDAN’IN göreve gelmesiyle birlikte Türkiye’nin dış ilişkilerde ki güçlü istihbarat kaynaklı diplomatik manevralarının daha da etkili olmasını sağladı.

Bu söylediklerimi ciddi manada destekleyecek ifadeler yine İsrail’de yayın yapan bu gazetede kaleme alınan makalede yer almaktadır. Bakın bu sözde özgürlük havarileri ne söylüyor!

Husedin, önceki makalenin yazarı İsrailli Atar Porat'tan farklı olarak İskenderun doğumlu, Kanada'da yaşayan uluslararası politika uzmanı bir Kürt Yazar. Yazı, Kürtlerin 17. yüzyılda bölgeden bugünkü Ermenistan'a sürgün edildiği ve İskenderun'un sözde Kürdistan'ın bir parçası olduğunu iddiasıyla başlıyor. Buradan konuyu Yahudilere bağlayarak, her iki halkın ortak “sürgün” kaderini paylaştığını öne sürüyor.

Yazıdan anlaşılacağı üzere Batının yıllardır koruması altında olan Terör Örgütleri artık yok olma aşamasına geldiğini kendi ağızlarıyla itiraf ediyorlar.

“Yok Edilme Tehlikesi İle Karşı Karşıyayız”

Kürtlerin Kuzey Irak'ta özerkliğe sahip olsa da “Türk veya Fars tehditleri” altında olduğunu savunan Husedin, “Kırılgan özerkliğimiz, ABD veya İsrail'den destek almadığımız sürece Türkler tarafından yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya.” gibi adeta itiraflarda bulunuyor.

Suriye konusunda Türklerle anlaşmanın "Kürtlere kumar oynamaktan" daha güvenli olacağını savunan bir önceki JP makalesine atıfta bulunan yazar, böyle bir politikanın uygulanması halinde, Kürtlerin “duygusal bir düzeyde” İsrail tarafından derin bir ihanete uğramış hissedeceğini kaydediyor.

Bu yazılanlar konusunda İsrail tarafının savunması ise şu şekilde oldu; Gazetede ki yazıda “İran’dan İsrail’e kadar toprakları kontrol eden bir PKK/PYD özerk bölgesi, İsrail’in savunması için değerli bir varlık olacaktır. İran’ın önderlik ettiği Şii ekseni zayıflarken, başka bir eksen -Türk Ekseni- ortaya çıkıyor ve benzer İsrail karşıtı söylemi kullanarak Sünni Arapları Türk Bayrağı altında birleştiriyor” denildi.

Yine aynı makalede yazar bir başka düşüncesini de aşağıda olduğu gibi dile getiriyor;

“Haritayı İsrail Çiziyor”

Bu cümlerlerden sonra Husedin, aynı şekilde Kürtlerin de hayatta kalmak için uğraşan bir millet olduğunu iddia ediyor. Ve Türklere karşı uyarıyor: “Türk diplomasisi ihanetleriyle ve Karadeniz geçişi üzerindeki kontrolünü kullanarak büyük güçler arasındaki ittifakları değiştirmesiyle ünlüdür.”

İsrail'in daha güvenli Orta Doğu fikrinin yeni bir haritaya yatırım yapmaktan geçtiğini söyleyen Husedin, bu haritanın, İsrail Devleti'nin kurulmasıyla çizilmeye başladığını vurguluyor.

Yazar komik bir sav ortaya atarak, “İsrail için varoluşsal tehdidin hiçbir zaman Şiilerden gelmediğini, asıl tehlikenin Sünniler olduğunu” öne sürüyor ve ekliyor: “Türkler onların davasını savunmayı arzulamaktadır.”

Buradan da anlaşılacağı üzere başta Ortadoğu Coğrafyası olmak üzere kurulması planlanan Yeni Dünya düzeni içinde Türkiye’nin Oyun Kurucu bir pozisyonda olacağı gerçeği ortaya çıkıyor. Trump’ınGazze’nin Batısı ile ilgili arzu ve emelleri Ortadoğu’nun yeniden düzenlenmesi noktasında ayrı bir tehdit ve perspektif oluşturacağa benziyor.

Ayrıca bu minvalde, her daim Emperyalist Batı’nınve onun hamilerinin korkusu olan Osmanlı Devleti’nin yeniden dirilişi bugün gelinen noktada olası ihtimaller arasında değerlendiriliyor.

Bekleyip görelim. Rabbim neylerse güzel eyler!

Selam ve dua ile…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —