BU OYUNA GELMEYECEĞİZ
Son bir yıldır güzel ülkemde CIA ve MOSSAD başta olmak üzere huzur ve güven ortamını baltalamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Son yıllarda yapılan ciddi operasyonlar sayesinde Güneydoğu ve Doğu Anadolu bitme aşamasına gelen terör örgütünün güç kaybı Batılı düşmanlarımızı belli ki tedirgin etmiş.
Özellikle 2023 Mayıs ayında ki Başkanlık Seçimleri ve geçtiğimiz Mart ayında yapılan Yerel Yönetim Seçimleri öncesinde sözde Milliyetçi görünümlü ancak Batılı İstihbarat Örgütlerinin maşası olmaya aday bazı marjinalsiyasetçiler fitilin ateşlenmesine adeta davetiye çıkardılar.
On yılı aşkın bir süredir devam Suriye İç Savaşı ve sonrasında yaşanan Zorunlu Göç dalgası ile 3 Milyonu aşkın Suriye Vatandaşı ülkemize sığınmak durumunda kaldılar. Öyle ki bizler Osmanlı Bakiyesi bir Millet olarak bu savaş mağdurlarına yüzümüzü dönemezdik.
Ve bir türlü bitmeyen İç Savaş nedeniyle Suriye’den gelen sığınmacılar doğal olarak Sosyal Yaşama entegre oldular. Öyle ki kız alıp vermeler dahi gerçekleşti. Dahası özellikle teknik sınıflarda ülkemizde ciddi bir sorun olmaya başlayan personel temini konusunda İş Dünyası için deyim yerindeyse can simidi oldular diyebiliriz.
Söylemeden geçemeyeceğim bir konu daha var. Suriyeli kızları eş olarak alanlar ve ahırdan bozma evlerini ve iş yerlerini yüksek rakamlarla kiraya veren fırsatçılardan bahsetmesem vicdanım rahat olamayacaktı.
Dokuzuncu Köyden kovulsam da doğruları söylemekten asla vazgeçmeyeceğim. Savaş Mağduru sığınmacı bir toplumdan olabildiğince de istifade ettiğimizi deunutmayalım. Lütfen önce iğneyi kendimize batırmasını bilelim!
Başlangıçta sadece BM, AB ve Dünya Bankası gibi uluslararası yardım kuruluşları tarafından sağlanan Fonlar ve Yardımlar sayesinde desteklenen sığınmacılar zamanla çalışma hayatına entegre oldular. Öyle ki çok çalışıp kendi işletmelerini kuran Türkiye’ye katma değer sağlayan iş insanları dahi oldu.
Belli aralıklarla dış mihraklar tarafından kaşınan Suriyeli Sığınmacılar konusu dalgalı olarak gündemde yer almaya devam etti.
Bir süre sonra Suriyeli Sığınmacılar çok fazla gündemde yer almaz oldu. Özellikle işlerin iyi gittiği ekonomik sıkıntıların yaşanmadığı bu dönemde deyim yerindeyse bizden birileri oldular.
Covid19 Salgınıyla başlayan Pandemi Sürecinde ve müteakibinde oluşan ekonomik kriz ile beraber birileri yeniden Suriyeli Sığınmacılar meselesini kaşımaya başladı. Bu provokasyon kokan girişimlerin altında Batılı İstihbarat Örgütleri ve onların ülkemizde ki uzantıları olan FETÖ ve PKK yandaşları olduğunu Sosyal Medya hesaplarından çok rahat anlayabilirsiniz.
Son DÖNEM FETÖ terör örgütüne ve PKK Dağ Kadrosuna yönelik yapılan nokta operasyonlar amacına ulaşmış görünüyor.
Gelelim asıl meseleye. Türkiye özellikle son zamanlarda Dış Politika da çok önemli adımlar atmaya başladı. Mısır ile başlayan karşılıklı görüşmeler ardından Suriye ile başlayacak ilk adım öncesinde kurgulanan Suriyeli Sığınmacılara yönelik saldırıları tesadüf olarak görmek biraz safdillik olur.
Bizler biliyoruz ki Suriye İç Savaşı bitmeden ülkemizde ki Sığınmacıların ülkelerine dönmesi mümkün olmayacaktır. Dahası İsrail Terör Devletinin Filistin’de gerçekleştirdiği Soykırım nedeniyle Dünya Kamuoyunu meşgul edecek yeni konulara ihtiyacı var. İsrail bu nedenle bölgede huzur ortamı oluşmasını istemiyor.
Yine Amerika’nın Irak ve Suriye’nin kuzeyinde boşalttığı bölgeler PKK/YPG gibi Terör Örgütü Mensuplarını yerleştirmeye çalıştığını cümle alem biliyor. Tam da Türkiye’nin Suriye ile görüşmelere başlayıp ardından Sığınmacılar için geri dönüş yolunu açmaya yönelik hamleleri esnasında başlatılan bu Provokasyon mutlaka siz değerli kamuoyu tarafından dikkate alınılacaktır.
Dört bir yanı ateş çemberi olan Ülkemizin su danbahaneler ile sıcak çatışma ortamına çekmek isteyen Batılı İstihbarat Örgütleri asla bu emellerine ulaşamayacaktır. Bu Kadim Medeniyetin Mirasçıları feraset sahibidir.
Kayseri gibi Anadolu Coğrafyasının mümtaz şehrinde nifak fitilini ateşlemeye çalışanlar asla bu milletin temsilcileri değildir. Bizler bugüne kadar sabırla misafir ettiğimiz Suriyeli Sığınmacıları günü geldiğinde yine usulüne uygun bir şekilde ülkelerine uğurlamasını biliriz.
Gün birlik olama günüdür! Bizi birbirimize kırdırma maksadı taşıyanlar boşa heveslenmesinler.
Şunu çok iyi biliyoruz ki. Ne Kayseri’de Suriyeli Sığınmacılara saldıranlar ne de Suriye’de Türk Askerlerine saldıranlar bizden değildir. Her iki kitlenin de hizmet ettikleri Uluslararası Terör Örgütlerinin emrinde olan kullanışlı aparatlardır.
Sağduyu hakim gelecektir muhakkak.
Bu yüzden Oyuna Gelme Türkiye diyoruz.
Selam ve dua ile…